YEREL SEÇİMLE SEÇİLECEK BELEDİYE BAŞKANLARINDAN YAŞAM KALİTEMİZİ ARTTIRACAK ACİLİYETLERİMİZİ İSTİYORUZ
AŞ YOKSA İŞ YOKSA
KEL BAŞA ŞİMŞİR TARAK BİZİM NEYİMİZE
İşsizler ve özellikle gençler, belediye başkan adaylarının yolunu keserken gelecek kaygısındalar. Çünkü işsizler. İşsizlik diz boyunu aşmışken, pahalılık almış başını gidiyorken gencimiz geleceğimiz bizim çocuklarımız iş arıyor ve kendilerine çare olarak ta, belediye başkan adaylarını görüyor olmalılar ki, başkan adaylarının yoluna çıkıp meramlarını anlatıyor.
İşsizlik yalnız gencin değil. Emekli veyahut uzun zamandır işsiz, eli ayağı tutan ve geçim derdine düşmüş tüm insanların. Kadının ve erkeğin temel sorunu hanelerine girecek parayla olmazsa olmaz giderlerdir.
İşsizlikten sebep, paranın dönme hızı kesilir ve her kesime yansır. Dolayısıyla da esnaf kan ağlıyor, piyasada yaprak kımıldamıyor, manav kabzımal sebze meyve fiyatlarından yakınıyor, insanlarda alım gücü çok zayıf. Patlıcanı çoktan geçtim, domateste olmasa olur ama pırasa, ıspanak, karnabahar, lahana ve tüm kış sebze ve meyveleri ateş pahası. Doya doya yedik mi? Yarımşar kilo sebze alsak ne olacak? Ekmeği daha çok yedik, katık öğrendik; o derece yani.
Et süt ve tereyağı en temel besinimiz ama nerede? Ben söyleyeyim: Vitrinlerde ve zengin evinde.
Ev kira boğaz satın, faturalar ödenmiyor ve elektrik ve de varsa doğalgaz kesiliyor. İşte o an, yaşam gerecini yitiren insan için hayat an itibarıyla duruyor. “Ne yapacağım ben” diyen birileri var mı var… “Oh be” diyeceğimiz ne var? Sabır ve umut var… “Her sıkıntının sonunda ferah vardır” derdi eskiler lakin her gün arayan borçlular sizi derinden yaralıyorken borç batağından çıkma çareleri arıyor, rahat yaşamak istiyoruz insan olmanın gerekliliğinde.
Üstüne üstlük bankadan kredi çektiyseniz, kredi kartları patladıysa ve bankalar sizi durmadan arıyorsa; asabınız büsbütün bozuluyor. Bu vaziyette de yaşadığımızın farkına varabilir miyiz? Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz ‘gırtlağa kadar olan borçların’ nasıl ödeneceğini düşünüyor, uykularınız kaçıyor. Gün zaten kendini kurtarma telaşında. “Öf ya öf” dersiniz de sesinizi bir duyan olur mu?
Kendi kendinize bir çıkış kapısı arıyorsunuz sıkışıp kaldığınız bu vaziyetlerinizde. Ek işte yapıyorsunuz belki ama yetmiyor, yettiremiyorsunuz zira.
İş arıyorsunuz da size göre iş var mı?
“Yaptıktan sonra iş çok” diyenler var ve soruyorum:
“Siz verdiniz de biz hangi işi yapmadık?”
Torpil geçerli işlerde. Nedir bu torpil.
Pastanelerde satılan tatlıyla tuzlunun karışımı, ortası kremalı bir çörek. İş bulan için de tanıdık ya da ona referans kişi sayesinde iş bulması olarak değerlendirilir.
Dört milyon genç işsiz ve tencerenin kaynamamasından beslenmesi kıt kanaat geçime sürüklenmiş emekli yeni belediye başkanlarından umar bekliyor.
Olabildiğince iş alanı ve belediyelerin hizmet alanlarında daha rahat bir hayat bekliyor insanlar. Ulaşımı rahat ve cebimizden çıkacak olanı bizlere yıkım olmayacak türden olmalı değil mi?
‘Kira derdi’ demişken nasıl kurtulacağız bu kira derdinden? Miras kalmadıkça ya da piyango vurmadıkça ev sahibi olmak hayal oluyor görünen bu gerçeklerde.
Ama olsun bazen hayaller de gerçek olabiliyor, daha çok düşünmemizi ve hedeflerimize koşmamızı sağlıyor hayaller. Gerçekleşmesi mümkün olabilecek ve gerçeğe dönüştürülecek bir hayal benimkisi. Az taksitlerle kira öder gibi ev sahibi olmak. Dar gelirli vatandaşa bu imkânı sunacak projelerle onların yüzünü güldürecek bir yuva bir mekân isteği. Olmaz mı?
Olur ama nasıl?
Büyükşehir belediyeleri bu iş için çareler üretirse olur…
Hem de bal gibi olur…
Onun için belediyelerin bir asli işi de yeniden yapılan evler değil evsizlere ev sağlama çareleri üretmektir.
Bu ne olabilir?
Kooperatifler kurulmalı ve kooperatif kişilerin ceplerine değil ev sahibi olmak isteyen vatandaşın cebinden çıkacağa orantılı olarak canlandırmalı. Belediyelerin üstleneceği dar gelirlinin de ev sahibi olabileceği konutları cüzi fiyatlarla kimseleri kayırmadan kiracı olanlar tespit edilebilir. Ve kira öder gibi ev sahibi olması için çalışılsa fena mı olur? Gelgelelim böyle bir vaat duymadık başkan adaylarından.
Seferihisar’da Yenilenebilir Enerji Kooperatifi (SEYEKO) kuruldu ve Seferihisar Belediyesi tarafından Ulamış Köyü’nde kooperatife kiralanan arazide kurulacak güneş tarlasında temiz enerji üretimi başlayacak. Kooperatife üye kişiler hem kooperatif ortak olacak hem de elektrik masrafını minimize edecek bir projedeymiş. Sayın Tunç Soyer Başkanın da bu projeyi desteklediğini duyduk. İzmir için ne düşünülür bilemiyorum ama vardır bir hal çaresi diye düşünmeden geçemiyor insan.
Kooperatifçiliğe karşı değildik ama gözümüzü korkutanlarda olmadı değil hani. Onun için ev sahibi olmak isteyen vatandaş için bir proje istiyorum sayın başkan adaylarımızdan. Ev sahibi olmak için hazır paramız yok, banka kredisi ile ev almak için de işimiz yok. Bu durumda biz ev sahibi nasıl olabileceğiz?
Bir hatırlatayım dedim.
Kiracı olup işsiz vaziyetteki insanlar, şahsımda dâhil öncelikle işin getirdiği aş ve başımızı sokacağımız ev istiyor. Devasa projeler ülkemizi güzelleştirir itirazımız yok ama gereksiz yatırımlar, şenlikler ve harcamalar “Kel başa şimşir tarak” olur.
Bilmem anlatabildim mi?
YORUMLAR