“Üzülerek söyleyebilirim ki, CHP Menemen ilçe örgütü son yaptığı basın açıklamasıyla göz yumdukları Eski CHP’li Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un ‘ZİMMET VE İRTİKAP’ suçlarına ‘YAŞANAN OLUMSUZLUKLAR’ diyerek geçiştirme ve Mart 2019 seçimlerini utanmadan, sıkılmadan hala kendilerine kalkan olarak kullanmaktadırlar. Menemen halkının kendilerine verdiği görevi kötüye kullandıklarını unutmuş olacaklar ki böylesine utanç dolu bir durumda bile hala Menemen halkının onlara verdiği bu yüce görevi kötüye kullandıklarının ve hırsızlık yapanlara göz yumduklarını unuttular ya da milletin aklıyla alay etme gayretindeler.
Aksoy’un tutuklanmadan 1 gün öncesinde istifa etmesiyle aklandıklarını sanmaktadırlar. CHP çamurla oynamıştır. Sadece ellerini yıkayarak üstlerine bulaşan pislikten kurtulduklarını ya da kurtulabileceklerini sanıyorlar. Ama kusura bakmasınlar, Menemen halkı ne hırsızlığa göz yuman meclis üyelerini ne de CHP Menemen ilçe yönetimini unutmayacaktır. Menemen’de CHP’nin temize çıkabilmesi için, faaliyet raporuna onay veren Meclis üyeleri ve tüm olanlara göz yuman CHP Menemen İlçe yönetiminin derhal istifa etmesi gerekmektedir. Serdar Aksoy’un suçlu olduğu kadar, ona göz yuman herkes Menemen halkının soyulmasına göz yummuştur!
‘Tüm baskı unsurları ellerinde olduğundan, tüm karar verici kurumları ele geçirmişlerdir’ diyerek yargı makamlarımızı, onurlu ve şerefli Cumhuriyet Savcılarımızı ve Hakimlerimizi zan altında bırakan bu açıklamayı esefle kınıyorum. Bu açıklamayı yapan CHP yönetimini çok uzağa gitmeden aday gösterdikler Hukukçu Avukat Deniz Karakurt hanıma sormaları ve doğruyu öğrenmeleri için bazı sorular öneriyorum.
-Belediye kanunu belediye başkanı vekilliği seçimleri ile kura bölümüyle ilgili ne diyor, kura nasıl yapılmalıydı?
-Seçimin yönetilmesinde sorumlu kişi, seçimi yöneten kişi değil midir? Seçimi yöneten kişi ve divan kurulu genelgeyi okumadan mı seçim yaptılar?
-Seçimi yöneten Mehmet Karabaniş ve Meclis Divanı CHP’li değiller mi?
-Kanunda ‘TORBA’’ ifadesi yazılırken, nelere dikkat etmiş olabilirler?
Fanus yazmalarının sebebi CHP Meclis üyesi gibi, toplar fanusa atıldıktan sonra birinin elini sokması ve topları işaretleyebilme ihtimalinin düşünülmüş olabileceği olabilir mi?
CHP’nin seçimi ve kurayı ayrı ele alınmasına gösterdikleri tepkiyi de anlıyoruz. Bize anti-demokratik diyen CHP yönetimi, demokrasi ilkelerine uygun bir şekilde yapılan Başkan Vekilliği Seçimlerinde özgür iradeleriyle Cumhur ittifakı adayına oy veren kendi meclis üyelerini topa tutmuşlardır.Cumhur İttifakı adayımız Aydın Pehlivan’a oy veren Meclis üyeleri için, CHP’nin en alt kademesinden Milletvekillerine kadar hep bir ağızdan bir söz söylediler: ‘Kimler Cumhur İttifakı adayına oy verdiyse, bulunsun ve ihraç edilsin.’ İşte bu söz CHP’nin demokrasi anlayışını göstermektedir. Anlaşılan CHP kendi demokrasi anlayışlarıyla bizim adayımıza oy veren meclis üyelerini tespit etmiş ve kurayı değilde  seçim yenilenirse eğer, o oy veren meclis üyelerinden temkin ve tehditlerle oy alıp başkanvekili olarak kendi adaylarını çıkarma derdine düşmüş olabileceğini düşündürüyor. Öyle ki,  CHP’nin diğer il ve ilçelerde tehditle tacizci ve tecavüzcülere nasıl kol kanat gerdiği de tüm millet tarafından bilinmektedir.
CHP yönetiminin Mart 2019’da aldığı oyları düşünerek, arkasını rahatça geri yaslamaya çalışmakta ve suçlarını örtbas edebilmek için seçmeninin arkasına gizlenmeye çalışmaktadır. Ama unutuyorlar ki, milletimiz doğruyu ve yanlışı çok net görür. Hangi siyasi görüşte olursa olsun, böylesine ucuz siyasi manevralara kanmaycak kadar da bilge bir millettir. Bu Aziz milletin aklıyla oynamaya kimsenin gücü yetmeyecektir 
Biz Cumhur İttifakı olarak, alnımızın akıyla siyasi manevralardan uzak hak, hukuk ve adalet anlayışıyla kura torbasının başında, Menemen halkının hakkını korumak için yerimizde olacağız.”