Serap Çakır açıklamasında öncelikle aşıların asla ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının her ne kadar etkisini kaybetmiş gibi gözükse de hala devam etmekte olduğuna vurgu yapan Serap Çakır, havaların soğumaya başlaması ile kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesinin ve okulların da açılmasıyla bulaşıcılığın artmasının öngörüldüğünü söyledi. Bulaşıcılığı artmış bir virüsün kronik hastalardaki seyrinin sağlıklı insanlardaki gibi basit olamayabileceğini belirten Çakır, “Basit soğuk algınlığı gibi başlayan hastalıklar kronik hastalıkları olanlarda daha ağır ilerleyebilmektedir. Kronik hastalığı olan kişilerin bağışıklıklarının daha zayıf olduklarını unutmayarak en küçük bir ateş değişikliğinde bile doktora başvurmaları gerekir. Bu nedenle Covid – 19 aşısı ile birlikte grip ve zatürre aşılarının ihmal edilmemesi hayati önem taşıyabilmektedir” diye konuştu.
Kronik hastaların mevsim geçişlerinde korunma yöntemleri hakkında bilgi vermeye devam eden Çakır, gün içinde üşümeyeyim diye yapılan bazı durumların kişiyi terletmesinin de önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Gün içinde terlemenin özellikle diyabet hastalarını olumsuz anlamda etkileyebileceğini dile getiren Çakır, nemli ortamlarda oluşabilecek mantar enfeksiyonlarının, pişik gibi sorunların cilt, bütünlüğünün bozulmasına yol açabileceğini bildirdi. Cilt bütünlüğünü bozulmasının da özellikle diyabetik hastalarda ciltte ilerleyen yaraların oluşmasına zemin hazırlayabileceğine dikkat çeken Çakır, “Diyabeti olan hastaların yaraları daha yavaş iyileşip daha hızlı ilerleyebildiği için çok basit gibi görülebilen terlemeler bile ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedende terleten ve teri tutan sentetik kıyafetler yerine pamuklu kıyafetlerin tercih edilmelidir” dedi.
Sonbahar ve kış aylarına geçişte en çok yapılan hataların başında kıyafet seçiminin geldiğini ifade eden Çakır, hava sıcaklıklarının gün içinde bile değişkenlik göstermesinin ve hala yaz aylarındaki gibi ince kıyafetlerle dışarı çıkılmasının, sadece kronik hastalığı olanları değil sağlıklı kişileri de etkileyebileceğine önemle vurgu yaptı. Ancak kalp, diyabet, akciğer rahatsızlıkları gibi kronik hastalığı olan kişilerin bu süreci çok daha sıkıntılı geçirebileceğini söyleyen Çakır, bağışıklık sisteminin bu aylarda düşüş göstermesiyle birlikte üst solunum yolunda başlayan bir enfeksiyonun kısa sürede alt solunum yollarına inebileceğini, bu nedenle özellikle kronik hastalığı olan kişilerin sonbahar aylarında dışarı çıkarken ani sıcaklık değişikliklerine karşı yanlarına yedek kıyafet almasının önemli olduğunu belirtti.
Güneşsiz günlerde D vitamini seviyesinin ölçtürülmesi gerektiğini söyleyen Çakır, güneşin yüzünü daha az gösterdiği sonbahar ve kış aylarında D vitamini eksikliğinin yaşanabileceğini belirterek, “D vitamini hem sonbahar aylarında görülen hastalıklara hem de birçok farkla rahatsızlığa karşı bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Ancak D vitaminin normalden fazla alınmasının da sağlık sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle vitamin seviyeleri kontrol edilip eksik olan vitaminler desteklenmelidir” dedi.
Genel bir alışkanlık haline gelmiş olan sporun sabah erken saatlerde yapılması durumunun mevsim geçişlerinde ve soğuk kış aylarında yanlış bir tercih olacağının altını çizen Çakır, havaların soğuduğu aylarda sabah erken saatlerde kalp krizine yatkınlığı artıran stres hormonlarının yüksek olduğunu, bu nedenle de özellikle kronik kalp rahatsızlığı olan kişilerin spor saatlerini gün içerisinde planlamalarını tavsiye etti. Çakır, çok tok olmayacak şekilde ve ağır olmayan sporların tercih edilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Çakır, mevsim geçişlerinde kronik hastalığı olanlara ilaçlarını mevsime göre ayarlamaları gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Tansiyon, kalp gibi kronik rahatsızlığı olan kişilerin yaz mevsiminin bitmesiyle birlikte ilaç düzenlemesinin yapılması önemlidir. Özellikle kalp yetmezliği olan kişilerde kalbin yeterince çalışmamasına bağlı olarak vücutta sıvı toplanması yaşanabilmektedir. Bu nedenle kalp yetmezliği olan kişiler idrar söktürücü ilaçlar kullanmaktadır. Yaz aylarında solunum ve terlemeyle birlikte daha fazla sıvı kaybedildiği için kış aylarında idrar söktürücü ilaçların miktarının düzenlenmesi hayati önem taşıyabilmektedir. Bu nedenle kronik hastalığı olan kişilerin mevsim geçişlerinde rutin doktor kontrollerini yaptırarak ilaçların düzenlemesi gerekmektedir.”
Mevsim geçişlerinde polenlere maruziyetin artmasının, özellikle kronik akciğer hastalığı olan kişilerde ataklara yol açabileceğini söyleyen Çakır, “Bu dönemlerde KOAH hastalarının da polen maruziyeti nedeniyle hastanede yatış süreleri uzayabilmektedir. Polenlerin daha fazla olduğu sabah saatlerinde evi havalandırmamak, dışarıdan eve gelindiği zaman kıyafetlerin hemen çıkartılması gibi basit önlemler faydalı olabilmektedir” dedi.
Çakır son olarak kronik hastalara mevsim geçişlerinde yeterli ve dengeli beslenmenin de önemli olduğunu vurguladı. Bu süreçte mevsim meyve ve sebzelerinin tüketilerek bağışıklık sistemi güçlendirilebileceğini belirten Çakır, “Bal kabağı, ıspanak, karnabahar, pırasa, portakal, mandalina, ayva gibi sebze ve meyveler bağışıklık sistemini destekleyen sebze ve meyvelerin başında gelmektedir” diye konuştu.
Mevsim geçişlerinde bağışıklığa dikkat!
Sonbaharın gelmesiyle havaların durumu belli olmuyor. Bir sıcak bir soğuk devam eden sonbahar havalarında ise hastalıklardan korunmak büyük çaba gerektiriyor. Kronik rahatsızlığı olanlar ise mevsim geçişlerinden daha çabuk etkileniyor. Zayıf bağışıklık sistemi ise bu durumu daha çok tetikliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Ayça Serap Çakır, sonbahar ve kış aylarında kronik hastalığı olanların dikkat etmesi gerekenler hakkında bazı önerilerde bulundu.
06 Ekim 2022 - 11:13
YORUMLAR