Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç ile Ahmet Akın’ın açılış konuşmalarıyla başlayan zirveye Karşıyaka Zübeyde Hanım Nikah Sarayı ev sahipliği yaptı.
-''Yerel yönetimler bu işin en önemli ayağı''
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, konuşmasında, iklim krizine karşı yürütülecek çalışmalarda yerel yönetimlerin önemli bir ayak olduğunu vurgulayan şunları söyledi:
''İklim konusunun, krizinin hepimizin hayatını direkt etkilediğini biliyoruz. Gerek siyasetçiler gerekse duyarlı vatandaşlar olarak bu krizi görmemek elbette ki mümkün değil. Kimi zaman orman yangınları, kuraklık, anormal sıcaklar, ekosistemin bozulduğuna dair belirtilerle hepimiz hissediyoruz. Bizler belediye başkanları olarak konuşmak istedik. CHP’nin duyarlılığının hissedilmesi için genel başkan yardımcımız Ali Öztunç ve Ahmet Akın da burada. Bunu siyasi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Aynı zamanda iklim şurası adı altında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın bir toplantısı oldu. Üzücü olan tüm dünyada belediyeler iklim krizi ile mücadelede en önemli ayak olarak görülürken Konya’daki iklim şurasına hiçbir belediye başkanı davet edilmedi. TBMM Çevre Komisyonu’nun da davet edilmediğini öğrendik. Gerçekten merkeziyetçi bir anlayışla bir şeylerin yapılmaya çalıştığını gördüm açıkçası bunun sonuca ulaşabileceğini sanmıyorum. Yereli dahil etmediğiniz bir sürecin başarıya ulaşması mümkün değil.''
-''Bu toplantı ilk adım''
Konuya ilişkin yayınlanan rapor ve değerlendirmelere değinerek sorunun ciddiyetine vurgu yapan Başkan Tugay, şöyle devam etti:
''İklim konusu siyaset üstü olmalı, insanların geleceği ile ilgili bir konu. Bu 25-30 yıldır dünyanın sıcaklığının gittikçe arttığı ve ekosistemin bozulduğu bununla birlikte 2020 yılında 36 canlı türü yok olmuş dünyada. Tarımsal rekoltenin düştüğü görülüyor, TÜSİAD bile buna dikkat çekiyor. Kuraklık haritası çıkarıldığında özellikle Güney ve Doğu bölgelerinin ciddi bir kuraklık yaşadığı görülüyor. Bunlar varken siyasi rant peşinde koşamayız. CHP’nin politikalarına yerel yönetim düzeyinde katkıda bulunmak istiyoruz. 28 Şubat Günü Birleşmiş Milletler’in IPSS olarak adlandırılan Hükümetler arası İklim Paneli’nin raporunun ikinci ayağını yayınlayacak. İçeriğini tam olarak bilmiyoruz çok kötü şeyler söyleneceğine eminiz. Raporun birinci kısmında küresel ısınmanın beklenenden daha hızlı ilerlediği, 10 sene içinde geri dönüşümsüz bir noktaya gelebileceği söyleniyor. Bu durum dünya için kırmızı kod ile duyuruldu. Tehlikenin çok yakınında olduğumuzu ifade eden bir alarm. Raporun artık kentlerin kırılganlığının kayıt altına alınabildiğini gözler önüne seriyor. Rapora göre kentlerin iklim değişikliğinden daha çok etkilendiği ortaya kondu ama iklim krizi sadece kentleri vurmuyor. Sermayenin daha yoğun olduğu yerler kentler olduğu için daha ağır travmaları kentler yaşıyor. Dünyanın yüzde 55’i kentlerde yaşıyor, 2030’da bu rakamın yüzde 65’e çıkacağı düşünülüyor o yüzden kent odaklı mücadele önemli ve bu nedenle belediyelere kaynak ayrılması önemli. Belediyeler ulaşım, binalar ve atık sektörlerinden kaynaklanan salınımların azaltılmasında kilit konumdalar. Bizler yaşadığımız kentlerde insanlarımız büyük tehlikeler ile karşı karşıyayken durup izlemek istemiyoruz. İklim krizinin yarattığı etkiler sinsice pek çok alanda kendini göstermektedir. Belediyeler olarak biz bu konuda çalışmalar yapıyoruz, planlar hazırlıyoruz. Bu toplantının bir ilk adım gibi görülmesini ve bundan sonra daha güçlü çalışmalar yapılmasını diliyorum. Bu toplantıya katkı koyacak genel başkan yardımcılarımıza ve belediye başkanlarımıza teşekkür diyorum.''
-Özuslu : ''Doğa ile barışabiliriz''
İklim krizinin yıkıcı etkilerinin azalması için acilen harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise konuşmasında şunları kaydetti:
''Belediyemizin attığı ilk adımı çok kıymetli görüyorum. İklim krizi konusunda başta ülkemize ve yakın coğrafyamıza örnek teşkil edecek fikirler sunmasını temenni ediyorum. Partimizin çevre ve enerji politikalarından sorumlu genel başkan yardımcılarımızın burada olması konuya verilen önemi göstermektedir. İnsanoğlu gidecek başka bir yeri olmamasına rağmen kendi yuvasını ekolojik yıkıma sürüklüyor. Dünyamız yaşanabilir bir yer olmaktan uzaklaşıyor. İklim krizine bağlı gelişmeler milyarlarca insanın hayatını etkiliyor. Türlerin soyları tükeniyor, temiz suya erişimimiz her geçen gün zorlaşıyor. Bütün bunlar geleceğimizi tehdit ediyor. İklim değişikliğinin beraberinde getirdiği sorunların felakete dönüşmemesi yine insanoğlunun elinde. Tunç Soyer’in önderliğinde ekolojk yıkımın önüne geçmek için bir dakika bile bekleyecek zamanımız olmadığını biliyoruz buna göre çalışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak şeffaf, katılımcı, tüm canlıların yaşam hakkını önceleyen bir anlayışla çalışıyoruz. 2020 yılında uluslararası standartlarda iki stratejik rapor hazırladık. Bunlarla iklim krizi ile mücadelemiz için yol haritamızı çizmekteydik. Amacımız kent ile kır arasındaki bağlantıları güçlendirmek, dirençli bir şehir inşa etmek, biyolojik çeşitliliğini koruyan döngüsel bir ekosistem. İklim krizi adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor. Zamanımız azaldı, ertelemeden hemen şimdi harekete geçmektir önemli olan. Gereken her alanda sorumluluk almayı hedefliyoruz. Gördük ki afetlere ve salgınlara dirençli olmanın tek yolu doğayla uyumlu bir yaşam sürmek. Şehirler iklim değişikliği etkileri ile yüzleşiyor. Doğa hem çok güçlü hem de bir o kadar kırılgan onunla barışabiliriz, çünkü başka gidecek yerimiz yok. İklim de biziz ve onu değiştirebilecek olanlar da bizleriz.''
-Bakan: ''İklim her alanı etkiliyor''
CHP İzmir Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Murat Bakan, esas vatanseverliğin bu ülkenin ormanlarına, denizlerine, derelerine sahip çıkarak olabileceğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
'Pek çoğumuz eleştirmeyi severiz ama eleştirmek yetmez. Adım atma cesareti göstermek lazım, bu konuda Karşıyaka Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. 2017 yılında hayatını kaybeden Stephan Hawking son röportajında ‘Dünyanın bir felaket yaşaması kaçınılmaz ama dünya bu şekilde ısınmaya devam ederse başka gezegenlerde koloniler kurmak zorunda kalacağız’ demişti. Gezegenimiz bir varoluş problemiyle karşı karşıya. Yerel yöneticiler bu soruna kayıtsız kalamaz. Meclis’te İklim Araştırma Komisyonu kuruldu oraya Tarım Orman Bakanı gelmedi, Kültür ve Turizm Bakanı gelmedi. Ormansızlaşma iklim krizi ile çok ilgili bir konu aslında. Eskiden haritalarda gördüğümüz o göller yok artık. Biz Türkiye’nin ormanları korunsun diyoruz, madencilik de yapılabilir ama dünyada maden kaynakları ile zengin olan bir ülke yok arkadaşlar. Ormanlarınızı katlederek, maden çıkartarak zengin olamazsınız. Bu iktidarın iklim ile ilgili bir bilinci yok. İklim Yasası çıkartacaklar Meclis’ten bizi davet etmiyorlar. İklim politikaları; enerji, eğitim, sağlık, ekonomi politikalarını etkiliyor yani her alana etkisi var. Biz vatanseveriz, milliyetçiyiz diyorlar ya bu lafla olmaz. Vatan dediğimiz şey bizim ormanlarımız, derelerimiz, denizlerimiz. Eğer siz onları korumuyorsanız vatansever değilsiniz demektir. Bu toplantıya katılarak vatanseverlik duygusunu gösteren herkese teşekkür ederim.''
-Öztunç: ''Görev CHP'ye düşüyor''
CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Ali Öztunç, CHP’li belediyelerin çalışmalarını takdir ettiği konuşmasında iklim krizi ile mücadelede görevin CHP’ye düştüğünü vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
''Konya’da İklim Şurası düzenleniyor. Bir bakıyorsunuz vatandaş sahnede göbek atıyor. AKP’nin iklim şurası böyle olur. AKP’liler göbek atıyorlar, eğleniyorlar. Şüphesiz ki iklim krizi dünyanı yaşadığı en önemli sıkıntılardan birisi. Rusya’daki Çernobil’e bakanların gözü İzmir’e evirmesi gerekiyor İzmir’in ortasında Gaziemir’de nükleer atık sahası var, İzmir’i orta yerinde. Böyle bir hükümet olur mu? Bir şehirde nükleer atık sahası var, belediye başkanı isyan ediyor, Vali diyor ki şov yapıyor! Eski Foça’da Koca Mehmetler Köyü’nde taş ocağı var oraya gittik, gidene kadar her tarafta villalar var. Bunların iklim krizi ile mücadele ettikleri yok. Yaşadığımız yangınları ve selleri hatırlayın bütün bunları iklim krizi nedeniyle yaşadığımız adlandırılıyor. Paris İklim anlaşmasını imzaladılar ama yıllarca meclise getirmediler. Ne zamanki doların yeşilini duydular akıllarına ağacın yeşili geldi. Sonunda mecliste imzaladılar da sözleşmeye uymuyorlar ki. Bu durumda görev CHP’ye düşüyor, bu konuda kararlılıkla çalışmalarını sürdüren belediye başkanlarımızın çalışmalarını takdir etmek gerekiyor.''
-Akın: ''Belediyelerimizin çalışmaları örnektir''
CHP’nin Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın da konuşmasında önemli mesajlar verdi. CHP’nin politika, proje ve çalışmalarıyla iklim krizi ve çevre konusundaki çalışmalara hazır olduğunu belirten Akın, şunları söyledi:
''Dünyada büyük bir iklim krizi var. Bir de bunu görmezden gelen bir yönetim var. Bu yönetim Türkiye’yi Paris İklim Anlaşması’nda son 5 ülke arasına sokabildi ancak. Biz CHP olarak hazırlıklıyız; çevreye, doğaya hakimiz. Ne yapacağımız belli, sivil toplumla iletişimdeyiz. Bir buçuk, iki derecelik küresel ısınma ile felaketler yaşanıyor, iki derecenin üzerine çıkarsa çok daha kötü. Enerji politikaları açısından 84 milyon nüfusu müşteri gibi gören bir zihniyet AK Parti iktidarıdır. Çıkış yolu yenilenebilir enerji, güneş. Dünya politikasını güneşe göre, bizimkiler ranta göre ayarlıyor. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’i kentlerde yaşayacak. O nedenle belediye başkanlarımızın çalışması çok önemli. Çevreye zarar vermeden önce insan diyerek nasıl enerji üretebiliriz, belediye başkanlarımızın bu konuyu önemsemeleri çok önemli. Türkiye’ye özgü yeşil mutabakatı biz yapacağız. Yeşil mutabakat her ülkeye özgü bir terzi gibi dikilir. Bu modele ayak uyduran ülkeler ayakta kalır. Ülke ancak bu şekilde kalkındırılır, belediyelerimizin çalışmaları CHP'nin iktidara geldiği zaman ne yapacağının göstergesidir.''
-Belediye başkanları deneyimlerini aktarda
Açılış konuşmaların ardından programın “İklim Krizinin Etkileri Açısından Kentlerimizde Mevcut Durum ve Belediyelerimizce Sürdürülmekte Olan Uygulamalar” başlıklı kısmına geçildi. Bu kısımda belediye başkanları ve bürokratları belediyeler bünyesinde konuya ilişkin yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verirken deneyimlerini aktardı.
Söz alan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras çalışmaları hakkında bilgi verdiği konuşmasında şunları anlattı:
''İklim krizi dünyanın Türkiye'nin ve yerde bizlerin en önemli gündemi arasında. İklim krizinin etkilerini geçtiğimiz yaz acı bir şekilde yaşadık. Peki bu bitti mi, hayır bitmedi. Asıl olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde üzerimize düşeni yapmaktır. Biz yerelde iklim krizinin etkilerini daha az hissettirmek için çalışıyoruz. Bodrum’da yerel eylem planı hazırladık, bir emisyon envanteri çıkardık. Hangi noktada olduğumuzu görmek istedik. Sera gazlarının hangi ölçüde ve nereden kaynaklandığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bodrum’un referans enerji sistemini çıkarıyoruz, temiz enerji payını ne kadar artırabileceğimize bakacağız. Biz Bodrum içi bunları yapmaya çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz.''
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Doğayla Uyumlu İzmir” stratejisi kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bilgilendirmenin sonunda acilen harekete geçilmesi gerektiğini dile getiren Nurlu, ''Biz bugün sıfır emisyonla dünya olarak hareket etsek bile iklim krizinin etkilerinin devam edeceğini bilerek acilen önlemler almamız gerektiğini belirtmek istiyorum'' dedi.
-Odabaşı: ''Geleceği bugünkü nesiller kurtaracak''
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, gelecek için tüm paydaşların birlikte hareket ederek çalışması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
''İlkim krizi yaşamsal öneme sahip, insan dünyamızı kitlesel bir yok oluşun içine çekiyor. Bu durum son 40 yılda diğer canlı türlerinin sayılarında azalma ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Acilen ve radikal kararlarla sera gazı salımlarını azaltamazsak insanlık için bir tehdit olan 1 buçuk derecelik ısınmaya ulaşacağız. Geleceğimizi kurtaracak kararları günümüz nesilleri alacaktır. Kentlerde iklim ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmalar yapmalıyız. Biz yerel yöneticiler olarak birçok yaşamsal konuda olduğu gibi iklim krizi konusunda da sorumluluğu hükümetlerle paylaşıyoruz. Çocuklarımızın geleceği için çalışmak bizim için bir mecburiyettir.''
Odabaşı, belediyenin yağmur suyunun toplanılarak kullanılması, sürdürülebilir enerji sistemlerinin kullanımı, atıksız yaşam hareketi felsefesi gibi sürdürülebilir enerji, iklim ve çevre konusunda yürütülen çalışmalarını da aktardı.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, toplantının ilk olmakla birlikte büyüyerek devam etmesini umduğunu belirterek, ''Kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Küresel kirlenme sonucu meydana gelen değişikler insanı tehdit eden en önemli sorunlar olarak önümüzde duruyor. İklim krizi ve alınabilecek önlemler konusunda pek çok ülke kafa yoruyor. Bizler değişip yanlışlarımızdan geri dönebilsek bu kötü gidişi durdurabiliriz'' dedi.
Erdem, belediyenin bioçeşitlilik, su yönetimi ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için yürüttüğü faaliyetleri de anlattı.
-Keskin: ''Üzerimize düşeni yapmaya hazırız''
Şişli Belediyesinin çalışmaları hakkında bilgi vererek deneyimlerini paylaşan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, kentlerin doğayla uyumlu olması gerektiğini, çalışmaların da doğayla uyumlu bir şekilde planlanması gerektiğini vurgulayarak, ''Toplumcu belediyeciliği nasıl en iyi şekilde uygularız kaygısıyla çalışıyoruz, hepimizin hedefi de bu yönde. Bu projeleri de hep birlikte ortaklaştırmamız gerektiğini düşünüyorum, başarı burdadır. Dünyamız zor bir sürecin içine girmiştir. Yapabileceklerimizi hep birlikte konuşarak planlamamız gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız'' şeklinde konuştu.
Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ise ''Coğrafya bir kaderdir denmiş ve bu kaderi bekleyen iklimdir. İklim, yağışıyla, sıcaklığıyla hepimizin yaşamını belirler. Biz bugün buradaki değişikliklerin yaşamımıza etkilerini görüyoruz. Tarım alanlarımız, gıdalarımız etkileniyor; olumsuz etkilere karşı bugünden önlemler almamız gerekiyor'' diyerek Seyhan Belediyesi'nin çalışmalarını tanıttı.
Uygulama ve projeleriyle ulusal, uluslararası düzeyde çeşitli ödüllere layık görülen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da konuya ilişkin bilgi ve deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Tepebaşında yürütülen sıfır atık sistemi, atıkların toplanma şekli ve halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Programın ilk oturumunu kapatmak için söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil, ''Bugün burada olup katkı sunan belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bugünün sonunda bazı şeyleri daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum'' dedi.
Toplantıya CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Bedri Serter, Murat Bakan, Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Sevda Erdan Kılıç, Kani Beko; Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, CHP yöneticileri, ilçe başkanları, meslek kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar da katıldı.
Programın ikinci kısmı Akademisyenlerin ve alanında uzman isimlerin “İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum Kapsamında, Bilimsel, Teknik ve Ekonomik Yönleriyle Belediyeler İçin Yol Haritası” konulu sunumlarıyla devam etti. Paneller sonrasında zirve, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve Prof. Velibeyoğlu’nun değerlendirmeleriyle sona erecek.
Karşıyaka’da belediye başkanları deneyimlerini aktardı
Karşıyaka Belediyesi, iklim değişikliğine karşı yerel yönetimlerin atacağı adımları tartışmak, yol haritası belirlemek amacıyla ''Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı - Belediyeler Buluşması'' ismiyle bir zirve organize etti. Türkiye’nin farklı kentlerinden belediye başkanlarını bir araya getiren zirvede iklim krizine yönelik verilebilecek mücadeleler ve uygulama biçimleri masaya yatırıldı.
25 Şubat 2022 - 20:33
YORUMLAR