"Gaziemir’i, içindeki insanları...

"Gaziemir'i, içindeki insanları seviyorum"

CHP İzmir Gaziemir Belediye Başkan Adayı Halil Arda ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gaziemir ile duygusal bağları olduğunu vurgulayan Arda, siyasi geçmişinin 40 yıla dayandığını belirtti. “İyi bir ekip kurduk, iyi bir ekiple yola çıktık” diyen Arda, hedefinin büyük olduğunu ve ulaşmak için 5 yıllık belediye başkanlığını çok iyi değerlendireceğini söyledi.

"Gaziemir'i, içindeki insanları seviyorum"

CHP İzmir Gaziemir Belediye Başkan Adayı Halil Arda ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Gaziemir ile duygusal bağları olduğunu vurgulayan Arda, siyasi geçmişinin 40 yıla dayandığını belirtti. “İyi bir ekip kurduk, iyi bir ekiple yola çıktık” diyen Arda, hedefinin büyük olduğunu ve ulaşmak için 5 yıllık belediye başkanlığını çok iyi değerlendireceğini söyledi.

05 Mart 2019 - 15:50

Hem İzmirliler hem de biz sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
58 yaşındayım. Gaziemir’de dünyaya geldim. Gaziemir’i çok seviyorum. Dedem hemen yüz metre ötedeki mezarlıkta yatıyor. Gaziemir ile duygusal bir bağımız var. Dedem yaklaşık yüz yıl önce Gaziemir’in kurucu belediye başkanlığını yapmış birisi. İsmi Abdullah Arda şuan merkez meydanda ismi yaşatılıyor. O dönemin aydın bir din adamı. Seferihisar ve Aydın müftülüğü yapmış. Köklerimiz Bulgaristan’a dayanıyor. Lozan mübadelesiyle buraya gelmiş bir aileyiz. İlkokulu ve ortaokulu Gaziemir’de okudum. İzmir Namık Kemal Lisesi’nden mezunum. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdim. Çok uzun yıllardır mali müşavirlik yapıyorum. Yaklaşık 25 yıldır da sürücü kursu sahibiyim. Özel eğitim olarak milli eğitim bakanlığıyla birlikte çalışıyoruz.
Evliyim. Çok güzel bir eşim var. Bir kız bir oğlan iki tane çocuğumuz var. İkisi de Hollanda’da okuyor. Eşim Ege Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı’nda doktora yapıyor. Ben de Anadolu Üniversitesi’nde ikinci üniversite olarak sosyoloji okuyorum. Okumayı seven bir aileyiz.  
Siyasi geçmişinizden bahseder misiniz?
Siyasi geçmişim 40 yıla dayanıyor. Yaklaşık 18 yaşında başladım. “Bu Halil Arda nereden çıktı?” derlerse, inceleyip görebilirler. Yaklaşık 25 yılım parti emekçisi olarak geçti. Delegelik olarak ve yönetim kurulu üyesi olarak çalıştım. Genç arkadaşlarıma meclis üyesi olması konusunda ve belediye başkan adayı olması konusunda katkım oldu. Benim olmam önemli değildi. 25. Yılımda 43 yaşımdayken İzmir İl Genel Meclis Üyeliğine seçildim. 2004-2009 yılları arasında o görevi yaptım. Arkadaşlarımızla birlikte çok iyi işlere imza attık. Bugün atanmamda da o dönemdeki çalışmalarım çok büyük bir referans oldu. Mesleğim gereği plan bütçe komisyonunda 5 yıl görev yaptım, 2 yıl başkanlığını yürüttüm. Özel idare denetim kurulu başkanlığı yaptım. Balçova Termal Tesisleri’nin yönetim denetim kurullarında bulundum. İlçemizde sosyal yardımlaşma dayanışma vakıflarında kaymakamlığın önderliğinde mütevelli heyetinde 5 yıl boyunca görev yaptım. İşin mutfağında yer alınca Gaziemir’in eksikleriyle ilgili birçok yatırımımız oldu. Futbol sahasının yapılması, İzmir’e yapılan dört akıllı salonun bir tanesinin Gaziemir’e kazandırılmasını, Nevvar Salih İşgören Hastanesi’nin ilk yapımında kaymakamımızla girişimler yaptık. Nazmiye Esen Sağlık Polikliniği’nin tamamlanmasında 500 bin lira para çıkartıp o eseri Gaziemir’e kazandırdım. Bunun dışında 5-6 tane ilkokul yaptırdık. O dönemlerde görevleri layığıyla yaptığıma inanıyorum.
“BİR ANDA TEKRAR SİYASETİN İÇİNE GİRDİM”
2009 yılında belediye başkanlığına aday oldum o dönem mevcut belediye başkanımız Halil İbrahim Şenol’u tercih etti partimiz. O da 60 yıl sonra ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını göndere çekti. Görevini layığıyla yapıyor. Gaziemir’e birçok eser kazandırdı. Bugüne geldiğimizde belediye başkanlığına aday olmayı düşünmüyordum aslında. Vatandaşlarımızın çok büyük talebi vardı. Benim gibi birisinin tekrar aday olmasını istediler. Ben siyasetle uğraşırken eşim benim hayatımı programlayıp planlıyordu. 19 Ekim’di müracaatın son günü ve ben aday olmadım. Ertesi gün kalktığımızda CHP müracaatı 1 hafta uzattı. Vatandaşların inanılmaz bir baskısıyla karşılaştım. Son hafta Yılmaz Özdil’in Mustafa Kemal kitabını okuyordum, çok etkilendim. Bilmediğim birçok şeyle karşılaştım. Onun da etkisiyle son gün son dakika evraklarımı yetiştirdim ve müracaat ettim.
25 yıl sonra İl Genel Meclis Üyesi seçildim siyasetteki 40. Yılımda belediye başkan adayı oldum. Buralara kolay gelinmiyor. Siz çok çalışırsanız bulunduğunuz görevi layığıyla yaparsanız bu örgüt sizi oralara taşıyor.
Kadın adayların sayısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aday adaylığım süresince kadın kollarıyla da toplantı yaptım ve onlara “neden kadın aday çıkarmadınız” diye kızdım. Gaziemir’de de kadın adaylar olmalıydı. Belki hazırlıklı değillerdi, belki cesaret edemediler bilmiyorum. Ben daha o zaman kadınları meclisimde değerlendireceğim diye kafama koymuştum. Hatta içlerinde bir tanesi var ki 27 yaşında avukat. 2. Sıraya koydum Büyükşehir’e de koydum onu. Hem kadın, hem genç,  hem nitelikli. Kadınlara değer verilsin, gençlerin önü açılsın diyorlar ama bir bakıyorsun bembeyaz saçlı insanlar köşe başlarını tutmuş. O yüzden kadınları değerlendirdim ve sahada göğsümü gere gere söylüyorum. İyi bir ekip kurduk, iyi bir ekiple yola çıktık.
Gaziemir ile ilgili öncelikli projeleriniz neler olacak?
Gaziemir ile ilgili büyük hayallerim var. Geçmişte aday olan arkadaşlarıma hep “Ne hayal ediyorsun, ne yapmayı düşünüyorsun” diye sorardım. Bir ayağımız Hollanda da olduğu için gözlemledim. Orada adamlar bizim hayal edemediğimiz şeyleri yapmışlar. Gerçekten şaşırıyorum. Gaziemir’in Avrupai bir kent olmasını hayal ediyorum. Bir marka kent olması gerektiğini herkes söylüyor ama ben slogan olarak kalmasını istemiyorum. Gaziemir’deki gençlerin en az bir dili iyi derecede konuşmasını hayal ediyorum. Havalimanı burada, serbest bölge burada, fuar burada yer alıyor. Biz İzmir’in Anadolu’ya değil dünyaya açılan kapısıyız. Bu yüzden çağdaş şehir ölçülerinin hepsini sağlamak istiyoruz. Bir kaldırımın 30-40 cm yüksekte olmasını asla içime sindiremiyorum. Arabanın kapısını dahi açamıyoruz. Neden Hollanda’daki gibi yol ile aynı hizada olmasın? Sadece taşlarını farklı yapıyorlar ve halk bu kurala uyuyor. Gaziemir’in büyük problemleri var. 150 bin nüfusa dayanmış 4’e bölünmüş bir ilçe. Her yerin sorunları farklı. Trafik bunların başında gelen sorun. Büyükşehir Belediyesi’nin yol planında bir metro var. Sarnıç’tan başlayıp, havaalanının altından, emlak bankası evlerinin içinden geçerek meydandan devam edip Eski İzmir’den merkeze giden bir metro var. Orta ve uzun vade deniliyor. Bu projenin öne alınması için çabalayacağım çünkü Gaziemir’in trafiği rahatlayacak. Dedemin ismini taşıyan meydanın Avrupa’daki gibi bir meydan olması için çabalayacağım. Altının otopark olduğu, metro geçen bir meydan yaratmaya çalışacağız.
En büyük sorunlarımızdan birisi Aktepe ve Emrez Mahallesi’nin kentsel dönüşüm problemi. 16 yıl önce alınan bir kentsel dönüşüm ihmali var. Bu sürede insanlar orada bir çivi çakamıyorlar. Vatandaşlar  teklif edilen evlerden memnun değiller. Bu konuyla ilgili büyük bir çaba sarf edeceğim. Yıkılacak ev sayısı, yapılacak ev sayısı hakkında brifing almamız gerekiyor. Orada yaşayanların hayatı ihmal edildi.
“İZMİR’İN EN BÜYÜK DANIŞMANI BENİM EŞİM”
Sosyal projelerimiz var. Marka kent olma yolunda eğitim ile ilgili projelerimiz var. Avrupa birliği projelerini çok önemsiyorum bu da sloganda kalacak bir şey değil. Bütçemiz çok kısıtlı. 130 milyon civarında bir bütçemiz var. Ek kaynak yaratmamız gerekiyor. İzmir’in en büyük danışmanı benim eşim şuanda. Ben onun sayesinde birçok şeye ulaşacağımı düşünüyorum.
Avrupa Birliği Fonları önemli. Belirli bir takvim var tabi şuan kaçırılmış durumda. Gençlerin Avrupa’daki eğitimiyle ilgili müthiş projeleri var.  Partimizin sloganı “Derman Belediyeciliği” ama benim sloganım “Pusula Belediyeciliği” yol ve yön gösterici olacağız. Avrupa birliği ofisi kurmak istiyoruz. Burslarla ilgili danışmanlık hizmeti verecek insanlar olacak. Bu konuda eğitilebilecek insanlar olacak. Üniversiteli gençler Avrupa da nasıl kendine imkan sağlayacak bunu araştıracağız. Sadece Gaziemirli gençler değil bir süre sonra herkes gelip bilgi alacak çünkü ücretsiz olacak.
Kadın bir iş yeri açmak istiyorsa elindeki 10-15 bin lirayla gidip iş yeri açmasın. Ben mali müşavirim ticaretle uğraşanların defterini tutuyorum. Hiç araştırmadan iş yeri açıyorlar. Sonra kapatıp gidiyorlar. Ben istiyorum ki doğru ve sağlıklı bilgiyi gelip bizden alsınlar. Yol yön gösterme dediğim pusula belediyeciliği bu. Birçok işsiz var. Bizim sahada karşılaştığımız sorunların başında iş talebi geliyor. Belediyeden iş sağlama imkanı çok kısıtlı. Bu yüzden Gaziemir esnafını ziyaret etmek istiyorum. Tanışayım, sohbet edeyim ki o kişi bir eleman ihtiyacı olduğunda Gaziemir’den temin etsin. Bir cv bank uygulaması var ve çok başarılı bir şekilde gidiyor. Ben bu işin başında yönlendiricisi, pusulası olmak istiyorum.
Meslek edindirme kursları düşünüyorum. Büyükşehir’in bir fabrikası var bunu yapıyorlar. Onlardan faydalanmak istiyorum. Çok büyük holdinglerin vakıfları var bu kursları onlar verecek beraber yapacağımız şeyler var. Talepleri iyi araştırırsak ve kursları açarsak insanlara iş yaratma şansına sahip oluruz. Mutlu insanların yaşadığı bir yerin belediye başkanı olursam çok mutlu olurum.
Sahadasınız, gözlemliyorsunuz. İşsizlik dışında başka ne talepler geliyor?
Ekonomik sorunlar birinci sırada geliyor. İnsanlar belediyeden de umut bekliyor artık. Genel politikaya girmek istemiyorum ama insanlar vesilesiyle “Bu ülkenin iyi yönetilmediğini düşünüyorum” diyorum. Beşer yıllık kalkınma planlarıyla bu ülke adım adım buraya geldi. Ülkenin tersanelerini, rafinerilerini sattılar. Bunların hepsini vatandaş görüyor. Türkiye iyi yönetilmiyor bu seçim bir fırsat. Genel iktidarı değiştirirsek biz düze çıkabiliriz. Rakibimize asla kötü bir laf etmeyeceğiz ben her yerde bunu söylüyorum. Biz iyi insanlarız, iyi ekibimiz, iyi hayallerimiz var. İlk başta bunu anlatacağız. İnsanlar AK Parti’den uzaklaşmak istiyor. Onlara kucak açacak kişi biziz. Farklı kesimdeki insanların desteğini alıyoruz.
“BİZ İYİ İNSANLARIZ OĞLUM”
Sahadaki izlenimlere göre şansınızı nasıl görüyorsunuz?
Rekor oy ile seçimi kazanacağız. Gaziemir’de tanınan birisiyim. Adaylık açıklamasından sonra görüyorum ki çok insan kazanmışım. Geçmişten gelen insanların sevincini coşkusunu görüyorum. Kimseye haksızlık yapmadım. Hayatımda çok tanıdık varmış, iyi insanmışız. İlk merkez seçim büromuzun açılışında meydan da bir konuşma yaptım. Küçüklük hayallerimden bahsettim. Seçim dönemlerinde takım elbiseli siyasetçiler Gaziemirlilere hitap ederdi. Evimiz meydana yakındı ve ben cama çıkıp heyecanla onları dinlerdim. Pencereden bakan küçük çocuk şimdi takım elbisesiyle sizin karşınızda bir siyasetçi dedim konuşmada.  Beni anlatan bir konuşmaydı. Ağlayan insanlar gördüm. Ertesi gün babamı ziyarete gittim, babam 99 yaşında ve hayatta hala. Hafızası benden daha iyi. Eli ayağı tutuyor. Gittim ve ona anlattım. “Dedem öyle güzel bir insanmış ki sen de öyle iyi bir insanmışsın ki ben de sizin çocuğunuz olarak öyle iyi bir izlenim bırakmışım ki, büyük bir coşkuyla karşılandım. Ağlayan insanlar gördüm” dedim. Babamda başladı ağlamaya ve yutkunarak “Biz iyi insanlarız oğlum” dedi. O benim sloganım oldu. Broşür verirken insanlara biz iyi insanlarız diyorum ama siz yine de gidin insanlara sorun, samimiyetimize ve dürüstlüğümüze inanın diyorum.
Gaziemir’in sorunları belli. Herkes aynı projeyi söyleyecek ama önemli olan samimiyet. Dürüst olmak, samimi olmak önemli olan. Siyasetin temiz ve aydınlık yüzü olduğumu iddia ediyorum. Bu bana büyük bir sorumluluk yüklüyor. Seçildikten sonra işim zor benden bekleneni biliyorum o yüzden çok çalışacağız. Ben çalışırsam yardımcım da, ekibim de, müdürüm de çalışmak zorunda. En alttaki işçisi de çalışmak zorunda. İşini sevmeyen Gaziemir’i sevmeyen bir insanla benim işim olamaz.
Son olarak seçmenlerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Afişlerdeki sloganım “Seni Seviyorum Gaziemir” evet seviyorum. Bana Karşıyaka’da yalıdan daire verseniz ben gidip orada oturmam. Eşim Hollanda vatandaşı ben gidip oraya yerleşmedim, eşim geldi. Gaziemir’i, içindeki insanları seviyorum. İnanılmaz sabırlı biriyim. Karşımdaki biri benimle tartışsın sabaha kadar ben çatlamam o çatlar. Tunç Soyer’in “Aşkla İzmir Başka İzmir” sloganı beni de yansıtıyor. Gaziemir insanlarını seviyorum. Herkesle bugüne kadar iç içe yaşadım. Onlara layık olacağımı herkes biliyor, bana çok büyük güvenleri var ve yanılmadıklarını 5 yıl içerisinde görecekler. Hedefim büyük ve ulaşmak için 5 yıllık belediye başkanlığını çok iyi yapmak istiyorum.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Beklentilerin farkındayız
Beklentilerin farkındayız
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti Basın Açıklaması
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti Basın Açıklaması