“İzmir’in Çernobil’i” olarak bilinen nükleer atıkların bertaraf edilmeye başlandığı yönünde çıkan haberler üzerine basın açıklaması yapan
“İzmir’in Çernobil’i” diye bilinen Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki 70 dönümlük kurşun ve döküm fabrikasında araziye gömülü nükleer atıklar, 16 yıldır temizlenmeyi bekliyor. 500 bin tondan fazla tehlikeli atığın olduğu tahmin edilen arazide yapılan ölçümlerde radyasyon oranı yasal sınırın 7 bin 291 kat üzerinde çıkmıştı.
Basında alanın temizleneceği yönünde haberler çıkması üzerine komisyon, atık alanında basın açıklaması yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, Çevre Mühendisleri Odası’ndan Helil Kınay, Avukat Arif Ali Cangı, Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Sekreteri Mustafa Güleş, Teknik Sorumlu Selma Akdoğan, Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Gül ve Korman Obuz, İzmir Tabip Odası’ndan Dr. Yüce Ayhan, İzmir Barosu Kent Çevre Komisyonu’ndan Avukat Gamze Şimşek, İyi Parti Gaziemir İlçe Başkanı Sedat Dağ, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
“Mücadelemizin sonucunu aldık”
“İzmir Valimizin açıklamalarında, alanın temizliğiyle ilgili girişimlerin başladığını duyduk. 2007’de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından tespit edilen, 2012’de basın yoluyla kamuoyunun haberdar olduğu nükleer atıkların olduğu bir alandan bahsediyoruz. İzmir’in merkezinde kalmış, burada yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu bölgenin temizlenmesi için 10 yıldır mücadele veriyoruz. Halkın sağlığı için yaptığımız eylemlerin sonucunu alma noktasına geldik, mutluyuz. Bu sürecin şeffaf yürütülmesini istiyoruz. Yüreğimize su serpilsin istiyoruz. Bugüne kadar olumlu bir dil kullandık ve masum bir isteğimiz var; bu alan temizlensin. Diliyorum 2023’de bu alan temizlenir ve Aktepe-Emrez mahallelerimizde yaşayan yurttaşlarımızın sağlığını tehdit eden bu tehlikeden kurtuluruz” diye konuştu.
“Sağlığı tüketerek üretim olmaz”
“Valiliğimizin duyurduğu alanın nükleer atıklardan temizleneceği haberi sevindirici, geç kalınmış ama doğru bir iş. Teşekkür ederiz” ifadeleriyle konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Sürecin takipçisi olacağız. Şehrin göbeğindeki alanda toprağa gömülü nükleer atıkların insan sağlığını nasıl tehdit ettiğini bilim insanları dile getiriyor. Üretmeliyiz, ancak insana rağmen, insan hayatını tehlikeye atarak üretim olmaz. Çevreyi, ekolojiyi yok ederek üretmek olmaz. Bu çevreyi ve insan sağlığını tüketmektir. Çevreci, sürdürülebilir, insan sağlığına dikkat eden üretimi destekliyoruz. Buradaki nükleer atıklardaki gibi bir süreci tasvip etmiyoruz, temizlenmesi için Büyükşehir Belediyesi olarak ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.
“Failler bulunmadı”
Atıkların ortaya çıktığı günden bu yana verdikleri hukuki mücadele hakkında bilgi veren EGEÇEP Üyesi Avukat Arif Ali Cangı, “2012’de atıkları öğrendiğimizde mahalledeki yurttaşlarımızla suç duyurusunda bulunduk, Çevresel Etki Değerlendirme süreçlerini izledik. Davalar zamanaşımı gerekçesiyle düşürüldü. Şu anda hukuki bir süreç işlemiyor. Ancak en basit anlamıyla çevreyi kirletme suçu devam ediyor. Yurtdışından radyoaktif madde getirme suçunun failleri bulunmadı. Bu konuda açıklama yapılmadı. Nükleer Düzenleme Kurumu yetki vermedi ama bertaraf işleminin başladığını haberlerden öğrendik. Alanda çalışma başlamış. Şirket kendi kafasına göre işlem yapamaz. Burası radyoaktif atıkların olduğu bir yer. İzmir halkına bilgi vermeden burada işlem yapamazsınız. Yüzümüzün akıyla buranın temizlenmesi için herkesin katılması gerekiyor” diye konuştu.
“Üç kamyon hangi yollarla getirildi”
Alandaki radyoaktif atıkların yurt dışından getirildiğinin altını çizen Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, alandaki işlemlerin bilimsel yöntemlerle yapılması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “2006’da üç kamyon dolusu nükleer reaktör yakıt, hangi gümrük kapılarından, hangi limanlardan geçti, bu kadar yolu kat edip bu sahaya nasıl getirildi? Başka bir ülkenin nükleer reaktör atıklarının burada ne işi olduğunu soruyoruz. Açılacak davalar uluslararası hukuk boyutunda irdelenmeli. Alanda üç kamyon dolusu nükleer atık eritildi, gömüldü. 2007’de TÜBİTAK ve TAEK burada radyoaktif atıkların olduğunu söyledi. Aradan geçen 16 yıl boyunca yağan yağışlarla atıklar en az 20 metre aşağılara indi.Dünyada bu atıkları arıtmayı bilen kimse yok. Bunları koruma altına alan teknikler var. Bu teknikler çok pahalı. Bu tekniklerin hiçbirisinde kepçeyle, dozerle kazma yok.”
İzmir Tabip Odası’ndan Dr. Yüce Ayhan ise Sağlık Bakanlığı’na, bölgede yaşayanların sağlık taramaları ile ilgili verilerin paylaşılması çağrısı yaptı.
“yapılacak çalışmaların hazırlık aşamasından itibaren tamamlanıncaya kadar şeffaf yürütülmesi, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Alanın temizlenmesinin yanı sıra benzer yasa dışı atık ticaretinin önüne geçilmesi için buradaki radyoaktif atıkların nereden, hangi yasa dışı yollarla, kimler tarafından getirildiği mutlaka ortaya çıkartılmalıdır. Bunun için adli ve idari soruşturma makamlarının görevlerini yapmaları çağrısında bulunuyoruz.”
Basın açıklaması bir dakikalık Duran Adam eyleminin ardından sona erdi.
Gaziemir Çernobil olmak istemiyor
Gaziemir'de 16 yıldır nükleer atık gömülü arazinin temizlenmesi için mücadele veren Gaziemir Belediyesi ve İzmir'in Çernobili Temizlensin Komisyonu, alanda eylem ve basın açıklaması yaptı
13 Ocak 2023 - 17:36
YORUMLAR