Yangından kurtarılan can dostlara destek ziyareti

Şarkıcı Seren Serengil, yangın bölgesinden kurtarılarak İzmir Büyükşehir Belediyesi PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü'ne getirilen hayvanların sahiplendirilmesine destek olmak için tesisi ziyaret etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın eşi Öznur Tugay ile kampüsü dolaşan Serengil, 'Burayı çok beğendim. Çok temiz. İzmir'i her konuda çok seviyorum' dedi. İstanbul'dan gelen bir hayvansever de kampüsten Pomeranian cinsi bir köpeği sahiplendi.

İzmir’de 15 Ağustos’ta Karşıyaka Yamanlar Dağı’nda başlayan ve 4 gün boyunca kentin farklı noktalarında etkili olan yangınlar, birçok canlının da zarar görmesine neden oldu. Yangınların etkilediği o canlara, İzmir Büyükşehir Belediyesi kucak açtı. Bornova Gökdere’de bulunan Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’ne getirilen ve tedavisi süren kedi, köpek, eşek, at ve koyunları ziyaret etmek için İzmir’e gelen şarkıcı Seren Serengil, hayvanlar hakkında veteriner hekimlerden bilgi aldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay ile kampüsü gezen Seren Serengil, “İzmir yangınında çok kötü bir manzara ile karşılaştık. İzmir Büyükşehir Belediyesi, o hayvanları kurtararak, buraya getirdi. Biz de bu canları sahiplendirmek, onlara bir yuva bulmak istiyoruz” dedi.
 
“PAKO’yu çok beğendim”
PAKO Sokak Hayvanları Yaşam Kampüsü’nü çok temiz bulduğunu ve çok beğendiğini aktaran Serengil, sokak hayvanlarına yönelik çıkarılan yasayı da eleştirdi. Serengil,  “Her barınağın bir kapasitesi var. Buraya 5 hayvan koyarsan, yarın birbirine hastalık bulaştıracak. Böyle bir şey mümkün değil. Her barınak alabildiği kadar hayvan alacak, alamadıkları da dışarda kalacak. Bu yasayı çıkaranlar Avrupa’yı takip ediyor ama Avrupa’nın yaptığı bu değil. Altı bomboş bir yasa. Bu yasa umarım geri çekilecek. Anayasa Mahkemesi’ne gidildi. Güzel bir sonuç alacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.  
 
“İzmir’e çok güveniyorum”
Bazı barınakları ziyaret ettiklerini ve durumu kötü olan hayvanları kendilerine göstermediklerini vurgulayan Seren Serengil, şunları söyledi: “Çünkü bakamıyorlar, bakmıyorlar. Ya belediyeden ödenek çıkaracaksın ya da Başkanımızın eşi Öznur Tugay Hanım gibi bizlere kucak açacaksın. Biz hayvanseverler olarak sponsor aracılığıyla mama da bulacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız. Diğer barınaklar bizi içeri sokmuyor. Sokak hayvanlarının fotoğraflarını sahiplendirmek için çekmek istiyoruz buna da müsaade etmiyorlar. Demek ki amaçları yaşatmak değil, öldürmek. Biz bu canları yaşatmak zorundayız. İzmir’i her konuda çok seviyorum. Çok omurgalı bir şehir. Harika bir halk. Bütün ülke İzmir gibi olsa, hiçbir sorun kalmayacak. İlçelere de gitmeye başlayacağız. Hayvanlarımızı el birliği ile sahiplendirmeye başlayacağız. İzmir’e çok güveniyorum. İzmir her zaman pek çok konuda bu ülkenin lokomotif şehri oldu. Duruşu, bakışı, tarzı ile ödün vermeyen bir kent. Can dostların yaşatılmasında, sahiplendirilmesinde ve korunmasında da ödün vermeyecek.”
 
“Ben de buranın bir gönüllüsüyüm”
Öznur Tugay da PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nün son derece şeffaf ve iyi yönetilen bir yer olduğunu belirterek, “Ekip çok özverili çalışıyor. Ben de buranın bir gönüllüsüyüm ve kendimi buranın annesi gibi addediyorum. Duyarlılığımız bu anlamda çok yüksek. Hayvanlarımızı seviyoruz. Temennimiz bu canların, barınaklarda kısa süreli konaklamaları. Gerekli işlemlerinin ardından sahiplendirilmeleri önemli. Bizim çalışma yöntemimiz bu şekilde” dedi.
 
Seren Serengil, sosyal medya ve gönüllü grupları üzerinden sokak hayvanlarının sahiplendirilmesine katkı koymak üzere kampüsteki can dostların fotoğrafını çekti.
 
İstanbul’dan gelip yangından kurtarılan köpeği sahiplendi
Yangın mağduru Pomeranian cinsi bir köpeği sahiplenmek için İstanbul’dan gelen Ayşe Seda Korkmaz Samur, “Arkadaşım böyle bir köpeğin olduğunu söyledi. Görür görmez almak istedim. Sahiplendiğim ve evimde baktığım iki Pomeranian var. Zaten terk edilmiş, vazgeçilmiş bir hayvan. Nasıl bakılması gerektiğini çok iyi bildiğim için sahiplenmek istedim. Ona gereken ilgiyi, şefkati ve bakımı verebileceğime çok inanıyorum. Adı ya Lokma ya da Lokman olacak. İstanbul’dan onun için geldim. Bebeğimizi alıp, hemen döneceğiz. Onun canını kurtardığım için çok hassasım” dedi.