Soyer: ''Bereket ekonomisi inşa ediyoruz''
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tasarımda insanın doğayla birlikte ele alınması gerektiğini belirterek, ''Başka Bir Tarım Mümkün vizyonundan doğan İzmir Tarımı ile bir bereket ekonomisi inşa ediyor, suyun, toprağın, tohumun, yani bir bütün olarak doğanın tasarımına dönmeye gayret ediyoruz'' dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Akdeniz Akademisi tarafından bu yıl altıncı kez düzenlenen ''İyi Tasarım/Good Design İzmir'', geleceğe yön verecek oturumlarla devam etti. ''Yeniden Müşterek Gelecekler/Common Futures Reloaded'' adıyla düzenlenen etkinlik kapsamında Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde yapılan ''Kentsel Dirençlilik: Kent ve Tarım'' panelinde konuşan Başkan Tunç Soyer, iklim krizine değinerek tasarımda insanın doğayla birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı. İzmir Tarımı'nın böyle bir tasarımın sonucu olduğunu belirten Başkan Soyer, şunları söyledi:
''İzmir Tarımı ile kuraklıkla ve yoksullukla mücadele kapsamında iki temel soruna odaklanıyoruz. Kuraklık yaşadığımız coğrafyayla uyumsuz tohumlar kullanmanın, yani doğru bir tarımsal ürün tasarımı olmamasının sonucu. Yoksulluk ise küçük üretici yerine büyük tarım tekellerini teşvik etmenin, yani yanlış bir ekonomik tasarımın sonucu. Peki, topraklarımız neden çoraklaştı? Kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden biriyken, nasıl oldu da samanı, buğdayı ithal eder hale geldi? Çünkü yanlış politikalar ile doğanın tasarımını bozduk. Yanlış ürün deseni ve ithal tohumlar ile hem topraklarımızı zehirledik, hem sularımızı tükettik. Yani doğanın muazzam tasarımını büyük yanlışlar ile yok ettik. İşte İzmir Tarımı, tam da bu tasarımı hatırlamanın yolu. Doğanın bu topraklar için yaptığı tasarımı yeniden tasarlamanın yolu.''
İzmir Tarımı'nın yarattığı bu değişimin merkezinde tarımsal stratejik planlama sisteminin olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, şöyle devam etti:
''Bu sistem sayesinde çiftçimiz, üretirken neyi ne kadar ekeceğini, üretirken ne kadar para harcayacağını, ne kadar su kullanacağını, bölgesinde o kadar su olup olmadığını ve ürününü kime, kaç liradan satacağını bilerek üretime başlıyor. Böylece çiftçimizin doğduğu topraklarda doymasını sağlıyor, her geçen gün tükenen sularımızı muhafaza ediyoruz. Özetle biz İzmir Tarımı ile bir bereket ekonomisi inşa ediyor, suyun, toprağın, tohumun, yani bir bütün olarak doğanın tasarımına dönmeye gayret ediyoruz.''