Saygılı Soyer'e KÖY-KOOP üzerinden yüklendi

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, KÖY-KOOP'tan yapılan usulsüz alımları gerekçe göstererek, kooperatif alımlarını durdurmasını eleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i eleştiri yağmuruna tuttu. Saygılı, Soyer'in KÖY-KOOP'u aile şirketi gibi işlettiğini iddia etti

Sayıştay, KÖY-KOOP’tan usulsüz alım yapıldığı gerekçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatiften alım yapmasını durdurdu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, KÖY-KOOP’un başkanlığını yapan eşi Neptün Soyer ile birlikte bugün Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda bir açıklama yaptı. Açıklamada kooperatif üyeleri de de Soyer’e destek verdi. Ancak, bu gelişmelere AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’dan eleştiri geldi. Saygılı, Soyer çiftinin kooperatifi aile şirketi gibi işlettiklerini açıkladı. Saygılı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Şov yapmayı ve kolay yolu seçiyorlar” dedi.
 
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “aile şirketi gibi işlettikleri, çiftçiyi sözde kollayan KÖY-KOOP’un usulsüz alımlarını durduran Sayıştay raporuna isyan ederken;  yine şov yapmayı ve kolay yolu seçiyor. Yasalar açık, uygulamadaki zafiyetleri açık. Kendi kendilerine iş gördükleri, ne köylüye ne de İzmir halkına yararı olan bu girişimleri elbette ellerinde patlayacaktı.
 
İhale yapmayacaksınız, yasal koşulları yerine getirmeyeceksiniz; kime, nasıl ve ne kadar kazandırdığınızın hesabını veremeyeceksiniz; üstüne üstlük zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız! Üzgünüz ama buradan da bir mağduriyet ve kahramanlık çıkaramazlar! İzmir’in ekmeğini topraktan çıkaran binlerce çiftçisi ve İzmir halkı hikâyenin gerçek yüzünü görüyor!
 
Sayıştay’ın raporu çok daha kritik bir tabloyu gözler önüne seriyor. Ama Tunç ve Neptün Soyer çifti; nedense sadece kooperatif kararını masaya yatırıyor. Oysa rapor; Büyükşehir Belediyesi’nin tüm şirketlerinin sermayelerinin yarısı oranının üstünde zarar ettiği ve kara deliklerinin giderek büyüdüğü; Kentsel Dönüşüm yapım işlerini devrettiği İZBETON’un ihalesiz işleri, işlevsiz şirketlerin yersiz giderleri; Buca Metrosu ihalesindeki usulsüzlük; Beydağ, Kemalpaşa ve bazı ilçelerin mahallelerinin nazım imar planlarının yapılmaması; liyakatsiz kadrolar gibi pek çok kanayan yarayı gözler önüne seriyor.
 
Şimdi, istiyorlar ki; biz ne yaparsak yapalım İzmir sineye çeksin! İstiyorlar ki; gemimizi yürüten kaptan olalım İzmir de bu gemiden inmesin! Hukuk tanımasınlar, hesap vermesinler, hizmet etmesinler ama yine de alkış alsınlar. İzmir’in tahammülünü zorlamanın ötesine geçtiler. Kimse kusura bakmasın; bu şehir ve insanları  ‘elde var bir’ değil!”