"Sanayinin Gelişimini Desteklemek Ortak Arzumuz"

Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikle ilgili İzmir'de faaliyet gösteren 16 OSB Başkanı basın açıklamasında bulundu

Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Kanunu’nda, günümüze kadar mükemmel işleyen ve yarattığı sistem ile birçok ülkenin model aldığı yapıya zarar verebilecek değişiklik önerileri yer almaktadır.

Yarı kamu tüzel kişiliği ile büyük ölçüde genel kurul ile yönetilen OSB’ler; hızlı karar alma, sanayicinin taleplerini ve sorunlarını hızla çözme, OSB’lerin yaşaması ve gelişimi için gereken yatırımları hemen hayata geçirebilme becerileri ile ülkenin en iyi çalışan yapılarının başında gelmektedir.
Kamunun yönetime alınarak bürokrasinin işin içine katılması, OSB’lerin belirttiğimiz tüm avantajlarını ortadan kaldırabilme potansiyelini yükseltmektedir.

OSB’leri 25 yıl geriye götürecek bu tasarı, sanayicilerin bu bölgelerde yatırım iştahını engelleyecektir.
Bugün ülkemizin daha çok yatırımcıya ve beraberinde istihdama ihtiyacı vardır. Sanayinin önü, ‘nedeni, ne içini’ belirli olmayan bu tip kanun değişiklikleri ile kesilmemelidir. Taslaktaki bazı maddeler, endişelerimizi artırmıştır. Bu bağlamda:

“OSB Yönetimlerinin müteşebbis heyetle, mülki idareye devredilmesini öngören tasarının tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Bugün; gerek üretim potansiyeli, ihracat hacmi ve istihdam oluşumu gerekse katılımcılarına sunduğu alt ve üst yapı olanaklarıyla ülkemizin önde gelen OSB’lerinin genel kurul ile yönetildiklerini görmekteyiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın OSB’lerin ihtiyaçlarını birinci elden tespit etmesi oldukça güçtür. OSB’lerin etkin şekilde ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için geçmişte olduğu gibi kararların genel kurullara bırakılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.

Özerk yapıya sahip OSB’lerin karar alma süreçleri çok hızlı ilerlemektedir. OSB’lerin karar alarak uygulamaya geçme yetkisini birçok görevin sorumluluğunu üstlenen mülki amirlerimizin otoritesine devredersek; karar alma ve uygulama süreci uzayarak zorlaşabilir. Dolayısıyla OSB’lerin en önemli özellikleri olan ‘hızlı ve etkin karar vererek uygulamaya koyma’ gücünün zarar görebileceği kanaatindeyiz.
OSB’ler, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın güçlü ve yetkin denetim mekanizması içinde denetlenmektedir. Yapılan hatalı işlemler, Bakanlığımızın denetlemesi ile engellenebilir. Yaşanan bazı olumsuzluklar nedeni ile kanunun ana unsurlarının değiştirilmemesi gerektiğini dile getirmek isteriz. 
Arsa tahsis edilmiş ancak henüz üretime geçmemiş tüzel kişilerin paylarını satarken, yeni ortak alırken veya şirket birleşmelerinde Bakanlıktan onay alınması OSB’lere yatırımcı talebini ciddi şekilde düşüreceği gibi Ticaret Kanunu’na da uygun değildir.

Ayrıca yeni taslakta, OSB’ler ihtiyaç duydukları yatırımları ancak Bakanlığın kararı ile yapabilir hale gelmektedir. Bu durum, OSB’lerin gelişimini ve yatırım kararlarını engelleyici bir yapı oluşturabilir. Bakanlık kredisi kullanmayan OSB’lerdeki yatırım kararlarının, o Bölge’nin katılımcılarına bırakılması gerektiği kanaatindeyiz.

İhtisas OSB'lerin kaldırılması hususunda, bu OSB'lerde İhtisas konusunda üretim yaparak Bölgesel Teşviklerden yararlanan ve yararlanacak olan firmaların haklarını koruyacak düzenlemenin yapılması ya da mevcut ihtisas OSB'lere, ihtisas statülerini korumak konusunda seçim hakkı verilmesi gerekmektedir.
Kendi imkanları ile kanunlar çerçevesinde sanayiye hızlı ve etkin şekilde hizmet eden OSB’ler; kar amacı gütmeyen, sanayicilerin ve Bölgenin ihtiyaçlarına göre yatırım yapan, sürekli bir geliri olmayan kuruluşlardır.  OSB’lerin sınırlı kaynaklarından pay aktarılmasını istemek, OSB’leri zafiyete düşürür. 

Bunlara ek olarak OSB’lerin tüzel kişiliğinin iptal edilmesi konusunda sadece Bakanlığın yetkili olması, önümüzdeki süreçte ciddi sıkıntılar yaratabilir.
Üretim ve istihdamın lokomotifi olan OSB’lerimizin gücüne güç katarak ülke sanayinin gelişimini desteklemek ortak arzumuzdur.”