Karaburun'un çilesi bitmiyor
Rüzgâr Enerjisi Santrallerinin istilasına uğrayan İzmir'in Karaburun ilçesinde, RES'lerin bulunduğu arazilere Güneş Enerjisi Santralleri'nin de kurulacak olması adeta infiale sebep oldu.
Karaburun ilçesi sınırları içerisinde 252 Megavat RES kurulu gücüne sahip olan Lodos Elektrik Üretim A.Ş tarafından kurulmak istenen GES için yapılmak istenen Halkı Bilgilendirme Toplantısı, sivil toplum kuruluşlarınca organize edilen eylem nedeniyle yapılamadı.
Eylem sonrasında Karaburun Kent Konseyi tarafından tutulan tutanakta “toplantının yapılmadığı” kayıtlara geçirildi. Tutanağı CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan, Tacettin Bayır ve Kani Beko’nun yanı sıra Karaburun Belediye Başkanı Erdoğan, Karaburun Kent Konseyi Avukatı Murat Yıldırım ve Yayla Köyü Muhtarı İsa Arıcı imza altına aldı.
“Keçi peyniri yerine güneş paneli mi yiyelim!”
Karaburun’da RES tahsisi yapılan proje sahalarının yarımada yüzölçümünün %71’ine karşılık geldiğinianımsatan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İlçemizdeki sivil inisiyatiflerle birlikte RES’lerle ilgili mücadele ederken, şimdi bir de GES projeleri ile mücadele etmek zorunda kalmaktayız. ‘Hibrit Santral’ olarak adlandırılan bu projeler ile mevcut RES sahalarında her bir santralin altına 10 bin metrekare GES inşa edilecek. Bu santraller ile RES’lerin olduğu arazileri sınırlı da olsa mera alanı olarak kullanan besicilerimiz ve üreticilerimiz bu imkândan da tamamıyla yoksun kalacaklar. Bu projeler, RES’ler yüzünden zaten yarıdan fazla azalan Karaburun’da keçi yetiştiriciliğini tamamıyla bitirecek, tarımsal üretime ise büyük zarar verecek. Karaburun halkı olarak bu projeleri yapmayı düşünenlere sesleniyoruz: Yeter artık, düşün Karaburun’un yakasından! Yenilenebilir enerjiye karşı değiliz. Ancak güneş her yerde aynı güneş. Rüzgâr her yerde aynı rüzgâr. Tarımın ve hayvancılığın yapılmadığı, yerleşimin olmadığı binlerce hektar arazi var. Gidin orada yapın projelerinizi. Bugün tüm dünya sağlıklı gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu en acı tecrübeler ile görürken, bizler zaten kısıtlı yapılan tarımı ve hayvancılığı öldürürsek ne yiyeceğiz ne içeceğiz? Keçi peyniri yerine güneş paneli yiyerek mi karnımızı doyuracağız?”