Kadını Dövüyoruz Ama Çalıştırmıyoruz

Yapılan istatistikler ortaya koyuyor ki Türkiye'de kadınlar şiddet görüyor ama çalışma hayatında hak ettiği fırsatları elde edemiyor. OECD ülkeleri arasında yapılan 2022 tarihli araştırmaya göre, en fazla şiddet gören kadınlar Türkiye'de. Yüzde 38 ile Türkiye kadına şiddette birinci sırada yer alırken, Türkiye'yi Kolombiya ve Kosta Rika takip ediyor. ABD de dördüncü sırada.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun işgücüne katılım istatistiklerine göre de kadınlar, iş hayatında erkeklerin yarısı kadar bile yer bulamıyor.
Biraz klişe olacak ama Türkiye’de kadının adı yok. Ortaya konan uluslararası verilere baktığımızda,
OECD ülkeleri arasında en fazla şiddete maruz kalan kadınlar Türkiye’de yaşıyor.  Türkiye, %38 oranla
kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olarak birincisi sırada. Onu, %37,4 ile Kolombiya,
%36 ile Kosta Rika takip ediyor. ABD ise %35,6 oranıyla dördüncü sırada yer alıyor. Bu ülkeleri sırasıyla
Finlandiya, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan ve İtalya takip ediyor.
Henüz 20. yüzyılın ilk yarısında dünyada kadınlara seçme ve seçilme özgürlüğünü anayasal seviyede
tanıyan Türkiye’nin, 21. yüzyılın başında kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olması
oldukça rahatsız edici. OECD verileri, Türkiye’de kadınların önemli bir kesiminin hayatlarında en az bir
kere bu şiddet türüne maruz bırakıldıklarını ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mart 2021 tarihinde bir kararnameyle Türkiye’yi İstanbul
Sözleşmesi’nden çıkarmasının kadınlara yönelik şiddet ve tacizin artmasında rol oynadığı iddia
ediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun, 2021’de yayınladığı rapora göre; 2021’de
Türkiye’de 280 kadın cinayeti yaşandı, 217 vakada da şüpheli kadın ölümünün gerçekleşti. Kadın
Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2022 yılı başından itibaren aylık olarak yayınladığı raporlara
göre ise; 2022 Ocak-Ekim ayları arasında Türkiye’de 246 kadın cinayeti işlendi, 186 kadın şaibeli
şekilde öldü. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınlara yönelik her türlü şiddetin ulusal ve
uluslararası yasal anlaşmalarla ağır yaptırımlara maruz bırakılması ve suç işleyen faillere dönük
caydırıcı önlem ve cezaların ağırlaştırılması, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde önemli.
Biraz da kadının eğitimi ve istihdamıyla ilgili istatistiklere bakalım;
En az bir okul bitiren kadın oranı %87,3 Ulusal Eğitim İstatistikleri’ne göre en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 87,3, yüksekokul ve fakülte, yüksek lisans ve doktora mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı ise %20,9, erkeklerde ise %25,1 oldu.
İstihdama katılan kadınların sayısı erkeklerin yarısından az  Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilen kadın oranı %28,0. Bu oran erkeklerde %62,8. Kadınların iş hayatına katılım oranı batıya gittikçe yükseliyor, doğuya gittikçe düşüyor.
 
Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı %16,4 oldu. Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan
25-49 yaş grubundaki kadın istihdam oranı %26,1 oldu. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre kadın
büyükelçi oranı 2011 yılında %11,9 iken 2022 yılında %27,2 oldu. Erkek büyükelçi oranı ise 2011
yılında %88,1 iken 2022 yılında %72,8 oldu.
 
Kadın milletvekili oranı %17,3
Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre 2022 yıl sonu itibarıyla 579 milletvekili içinde kadın
milletvekili sayısının 100, erkek milletvekili sayısının ise 479 olduğu görüldü. Meclise giren kadın
milletvekili oranı, 2007 yılında %9,1 iken 2022 yılında %17,3 oldu. Yükseköğretim istatistiklerine göre
yükseköğretimde görevli profesörler içinde kadın profesör oranı 2010-2011 öğretim yılında %27,6

iken 2021-2022 öğretim yılında %33,2 oldu. Doçent kadrosunda görev yapan kadın oranı 2021-2022
öğretim yılında %40,2 iken öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan kadın oranı %50,8 oldu.
 
Yönetici pozisyonundaki kadın oranı %20,7 oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici
pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında %14,4 iken 2021 yılında %20,7 oldu.
 
Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre 2021 yılında kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları
incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin
oranı %82,6 olurken, kadınlara göre bu oran %85,6, erkeklere göre ise %79,5 oldu.