Hayat kurtarmak onların işi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alevlerle savaşan gözü pek itfaiyecileri, lösemi teşhisi konulan 3.5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ve onun gibi ilik bekleyenler için donör oldu. Sadece 1 günde 300 itfaiyeci kan bağışında bulundu. Kan örneklerinin Ankara'ya yollandığını söyleyen Kızılay yetkilileri, “Numuneyi verdikten sonra vazgeçerseniz, hem hastalar hem de aileler için çok ciddi bir duygusal travmaya sebep oluyorsunuz" uyarısında bulundu.
 
Söz konusu yaşam kurtarmak olunca, İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi her yerde, her zaman göreve hazır. 
Kamuoyunda "ateş savaşçıları" olarak tanınan İzmirli itfaiyeciler, bu kez nadir görülen bir lösemi türü olan JMML hastası Öykü Arin Yazıcı için donör oldu. Minik Öykü ve ilik bekleyen diğer hastalara şifa olmak için adeta seferberlik ilan eden İzmirli itfaiyeciler, bir gün içinde 300 kan örneği verdi.
Kızılay yetkilileri, 3 yıl önce başlayan  Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) Projesi’nde gönüllü kemik iliği bağışçısı sayısının giderek arttığını söyledi. 3 yılda toplanan 370 bin kemik iliği örneğinden 3 bininin hastalarla eşleştirildiği ve bu eşleşmelerden sadece 1000 bağışçının hastalara "can olduğu bildirildi. 
 
Yine örnek oldular
İlik bekleyen binlerce kişiye umut olmak için bağış sırasına girdiğini ifade eden İtfaiye Eri Yiğit Seymener, “Herkesin vicdani sorumluluğun olması gereken bir projede biz de İtfaiyeciler olarak örnek olmak istedik. Mesleğimiz gereği 7 gün 24 saat insanların canını kurtarmak için çabalarken, bu konuya duyarsız kalamazdık. Bu projenin tüm Türkiye’ye örnek olması gerek” diye konuştu.
Kan vererek başlatılan kampanyaya destek olan İtfaiye Eri Damla Ertuğrul ise, “Bu kampanyaya İtfaiye Dairesi Başkanlığı personeli olarak biz de dahil olduk. Zaten işimiz hayat kurtarmak. İnsanların hem canını hem de malını kurtarmak.  Bugün de içimizdeki kahramanlar birçok kişiye umut olacak” dedi.
 
Kan örnekleri Ankara'da toplanıyor
Lösemi hastalara donör olma kampanyasının büyük bir yankı uyandırdığını ifade eden Türk Kızılayı Doktoru Barış Dolaş, çalışma sistemlerini şöyle anlattı:
“18- 50 yaş aralığında, sürekli ilaç kullanmayı gerektiren bir hastalığı olmayanlar, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, AIDS hastalıklarına yakalanmamışsanız, kan grubu fark etmeksizin Kızılay merkezlerine ve gezici araçlarına giderek donör olabilirsiniz. Donör olacak gönüllü vatandaşlar bizlere ilk geldiklerinde, sadece 4 tüp kan alıyoruz. Alınan kan örneklerini ertesi gün Ankara’daki Doku Analiz Laboratuarı’na yolluyoruz. Eğer ilerleyen zamanda bir lösemili hastayla eşleşen donör bulunursa, Sağlık Bakanlığı kişiye ulaşıyor ve onu nakil merkezine yönlendiriyor.”
 
Donör olmak kolay ama…
Gönüllü kişilerin numune verdikten sonra vazgeçme gibi bir ihtimalleri olduğunda mutlaka Türk Kızılayı’na konuyu danışmaları gerektiğini de söyleyen Dolaş, “Numuneyi verdikten sonra vazgeçerseniz, hem hastalar hem de aileler için çok ciddi bir duygusal travmaya sebep oluyorsunuz. Türkiye’de eşleşme olup da vazgeçen kişi sayısında Ege Bölgesi birinci sırada yer alıyor. Bu yüzden umut olayım derken lütfen hastalarımızın umutlarını kırmayın. Donör olmak kolay ama devam ettirmek zor” dedi.