Anaokulu öğrencilerinden Karagöz Hacıvat gösterisi
Neşeli Bahçe Anaokulu öğrencilerinin Türk gölge oyunu Karagöz Hacıvat gösterileri büyük beğeni gördü.
Minikler Hacivat ile Karagöz oyununu öğrenip kendi sözleriyle oynamayı denediler. Oyuncu da, izleyici de, usta da minikler olunca, neşe de semalara yükseldi. Anaokulu öğrencilerinin konuları güncelleştirerek Neşeli Bahçe’ye Karagöz ve Hacivat’tan sanat tohumları ekildi. Çocuklar Hacivat’la Karagöz’ü canlandırırken konuları da güncelleştirdiler, miniklerin gösterilerinde şöyle ilginç diyaloglar da gelişti:
''Hacivat: Beni oyalama Karagöz işe geç kalıyorum. Karagöz: Bugün de geç kal ne olacak. Hacivat: Gelirken manava uğrayacağım. Karagöz: Uğrasan ne olacak sebze- meyve alacak paran kaldı mı ki. Maaşı alalı neredeyse bir hafta geçti. Hacivat: Kartla alacağım. Karagöz: O zaman çocuklara da birşeyler al. Şimdi çocuklar anne ve babalarıyla da Karagöz Hacivat oynuyor. Maaşların ne zaman biteceğini de, banka kartlarının da ne zaman kullanılmaya başlayanacağını da biliyorlar.''
Okul yöneticileri Neşeli Bahçe’den yine kuş seslerini aratmayan cıvıltılar geldiğini, Türk Gölge Oyunu Hacivat’la Karagöz’ün seslerinin kahkahalar arasına karıştığını söylediler. Miniklerin Karagöz sohbetine ''Hacı Cavcav'' diye başladığını belirten yöneticiler şunları söylediler:
''Oynandığı yöre ve izleyicilere göre düzenlenen esprilerin konusu minikler. Amaç anaokulu öğrencilerini de bu Türk Sanatının içine çekmek. Onun için çocuklar da oynuyor bu oyunu. Türk oyunu ama bütün dünya sahip çıkmaya çalışıyor. Çin’den Mısır’a, İtalya’ya, Fransa’ya kadar Hindistan, Endonezya, Malezya, Tayland’da ses veriyor Hacivat ve Karagöz. Neşeli Bahçe Anaokulu öğrencileri de kendi müzikleri eşliğinde anne ve babalarını taklit edip evlerindeki neşeyi Neşeli Bahçe’ye taşıyor. Her ülkede tarihçe kendileriyle ilgili bir gelişmeye bağlansa da bize göre kaynak Bursa’da Ulu Cami’nin inşaatında çalışan iki işçi. Doğuşunda o kadar ilgi görmüş ki, çalışanlar bu iki kişiyi izlemekten caminin inşaatını geciktirmişler ve hayatlarıyla ödemişler.''